Yeni bir ev sahibi olduğumuzda; yeni bir semte, eve taşındığımızda yaşam alanımızla birlikte yaşamımızı da değiştiririz aslında. Sığındığımız, korunduğumuz, dinlendiğimiz; kendimizi dinlediğimiz ve gerçekleştirdiğimiz yerdir ev. Belki fark etmeyiz ama biz onun içini değiştirip kimliğimize göre dizayn ederken o da bizi değiştirip dönüştürür. “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” deyişini “Bana evini göster, sana kim olduğunu söyleyeyim” şeklinde de dillendirebiliriz aslında. Modern insan için ev bir temsiliyet ögesidir çünkü. Evimiz; dekorasyonu, içerdiği ve elbette içermediği alanlar (Mesela bir evde küçük de olsa bir kitaplık yoksa oradan ışık hızıyla uzaklaşabilirsiniz.), minimal veya maksimal oluşuyla karakterimizin ve hayata bakışımızın mekanlaşmış halidir. Ev, mimari tasarımından balkonundaki çiçeğe; yaşama, insana, doğaya, dünyaya bakışımızı gösterir. Dünya görüşümüzü yansıtır.

İşte Mint’i bir konut projesi olmaktan çıkarıp bir yaşam felsefesine dönüştüren şey tam da budur. Mint, evin, bir evden çok daha fazlası olduğunun bilinciyle inşa eder konutlarını çünkü. Ev inşa ederken insanın yegane evini de gözetir: Dünyayı. Temiz enerjinin kullanıldığı yeşil binalarıyla doğayı, çevreyi ve şehri korumanın aslında kelebek etkisi ile insanı ve geleceğimizi korumak olduğunu bilir. Yeşil binalar yeşil bir şehir demektir çünkü; şehrin güzelleşmesi, tazelenmesi demektir. Mint çevrecidir; enerjisini güneşten elde eder. Küresel ısınma, iklim ve su krizini dikkate alarak %30’a varan enerji ve su, %40’a varan hammadde tasarrufu sağlaması bundandır. İlhamını doğadan alan, akılcı, sağlıklı, sürdürülebilir ve tasarrufu önceleyen binaları ve bina yönetimiyle insana, doğaya, şehre saygılı olduğunu ortaya koyar. Mint’in “tüm canlılar için yaşam” odaklı yapı ve mimari anlayışı taze bir nefes olup şehri tazeler. Şehirlerde yaşayan insanların tazelenmeye ne kadar çok ihtiyacı olduğunu bilir, Mint. Bu nedenle kazanmaktan çok değer katmaya odaklanır. Bilir ki şehre, insana, doğaya yapacağı katma değer, kendisi de dahil yaşamın tüm bileşenlerine gerek çevresel gerek ekonomik gerekse sağlık açısından pek çok şey kazandıracaktır.

Mint gençtir. Hayata yeni bir çerçeveden bakar. İşine yürüyerek, bisikletle veya metroyla gider. Böylelikle her gün hayatının 3 saatini geri kazanır ve kazandığı bu altın değerindeki vakti kendine, sevdiklerine ve hobilerine ayırır. Sosyal ve kültürel yaşamın içindedir; dünyayı takip eder. Hem çevreyi hem cebini hem de ruh sağlığını düşündüğü için olabildiğince trafiğe çıkmaz, özel aracını otoparktan olabildiğince çıkarmaz; hatta arabası dahi yoktur. Mint’e göre lüks demek kendine daha çok vakit ayırmak demektir. Kazandığı zamanı kendini geliştirip iyileştirerek ve dünyanın daha yaşanır bir yer olması için çalışarak değerlendirir.

Mint şehirlidir. Ancak şehrin çileli değil keyifli yönlerini katar hayatına. İşten çıkıp tiyatroya, konsere gider; arkadaşlarıyla buluşur. Sevdiklerinden ve kültür-sanat etkinliklerinden beslenir; benliğini zenginleştirir. Böylelikle hayattan daha fazla keyif alır. Saatin kaç olduğunun bir önemi yoktur. Zaman onu değil, o zamanı yönetir. Ne de olsa evi şehrin göbeğinde, istediği zaman rahatça ulaşabileceği bir noktadadır. Sabah işe gitmeden önce veya akşam döndükten sonra isterse eviyle aynı binada yer alan spor salonunda egzersizini yapar; gençliğine gençlik, zindeliğine zindelik katar. Mutluluğun dünya, doğa, beden ve ruhu kapsayan -ve hatta kaplayan- bütüncül bir varoluş durumu olduğunu bilir.

Mint sevdiklerine düşkündür. Hayvanları, doğayı, yaşadığı şehri, insanı ve şehirdaşlarını sever ve sevdiklerini korur. Bunu başarmak için emek verir; zaman ve gerekirse bütçe ayırır. Akraba, dost ve arkadaşlarını önemser. Onlar iyi olunca, onları mutlu edince kendisi de iyi hisseder. Paylaşım ekonomisine açık olan minimal bir yaşamı benimsemesi bundandır. Az’ın çok olduğunu çok çok iyi bilir.

Mint akılcıdır. Yeşil mimari, yeşil tasarım ve yeşil inşaatın ürünü olan yeşil binanın hem kendisi hem ülke hem de dünya için oldukça kârlı olduğunu bilir. Yeşil ve sürdürülebilir enerjinin kısa vadede cebine orta vadede ülkeye uzun vadede ise dünyaya katkı sağlayacağının farkındadır. Mint, yeşil bina ile kendisine ve geleceğe ayakları yere basan, gerek maddi gerekse manevi getirisi yüksek bir yatırım yaptığının bilincindedir. Satın alırken ulaşılabilir, içinde yaşarken tasarruflu ve satarken kârlı olmasının bir nedeni de Mint’in bu bütüncül, kazan-kazan anlayışıdır.

Mint yaşam felsefesidir. Saydığımız tüm bu değerleri gözeten, paylaşan, değer birliği yapan kişilerin el birliğiyle oluşturduğu bir yaşam felsefesi…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir